22 Eylül 2020 Salı

Törük Yayıncılığında KökTörükçeyle ilgili İlk Haber

Her hakkı saklıdır.

Orhun beŋgütaşları ilk kez 1889'da bulunmuştur. Alman asıllı Rus bilim adamı Wilhelm Radloff, bu beŋgütaşlarıŋ içeriğini KökTürük harfleriyle 1892'de yayınlamıştır. Bu beŋgütaşlardaki yazılar ve KökTürük yazısı 1893'te Danimarkalı Türkolog Vilhelm Thomsen tarafından çözülmüştür. KökTürükçe'den Türk yayıncılığında ilk kez İkdâm (إقدام) gazetesinin 200. sayısında (Rûmî: 5 Şubat 1310, Mîlâdî: 17 Şubat 1895) , Necîb Âsım tarafından “Hutût-ı Kadîme-i Türkiyye (خطوط قديمهٔ تركيه)” makale-i mahsûsasında bahs ėdilmiştir. Makaleniŋ bir kısmını bulabildim ve Latin harflerine çevirdim.


Osmanlı harflerinden günümüz harflerine çevirim aşağıdadır:
Kaynak göstermeden kullanmayıŋız

Makale-i Mahsûsa
Hutût-i Kadîme-i Türkiyye


Kadîmen Avrupa'nıŋ şimâl-ı ğarbi (kuzey batısı) tarafında isti'mâl ėdildiği (kullanıldığı) anlaşılan bir nev'i hatt-ı tasvîriye (resm yazısı) "run" dėnilmektedir. Bir takım zevâtıŋ rivâyetine göre bu kelime İskandinavyacada bulunan ve (esrâr) ma'nâsına gelen "runa" kelimesinden alınmışdır. Bu rivâyetiŋ sâhibleri bu hurûfuŋ gizli şeyler yazılmağa mahsûs olduğunu ileri sürüyorlar. Diğer bir fırka da bunuŋ "runes" masdarından müştak olduğu re'yinde bulunuyor. Bu masdar "çizmek" ma'nâsına geldiğinden ve yazılar da taş, ağaç ve ma'denleriŋ üzerini çizerek hâsıl ėdildiğinden bu ism vėrilmişdir dėyorlar.

Her ne ise bu yazılar levhalarda kullanıyordu. Hâlâ İsveç'iŋ bir çok yerlerinde husûsuyla (Uppland) eyâletindeki kayalar üzerinde vâsıta-i tezâkür olmak üzere bu yazılara çokça tesâdüf ėdilmektedir. Yazılarıŋ zaman-ı isti'mâli (kullanımı) de efkâr-ı ulemâyı (bilim adamlarınıŋ fikirlerini) işğal ėden mesâil sırasına geçmiş ve nihâyet mîlâd-ı İsâ'dan (a. m.) pek de evvel olduğunu hemân kabul ėdilmişdir. Bu yazınıŋ kıdemi hakkındaki ihtilâf-âra menşei ve mevridi hakkında da tekevvün ėtmiş ve bu da Asya'da kelime olduğuna kanâat-ı umûmiye hâsıl olmakla hall olunmuşdur. (Run) denilen bu yazılar on dördüncü asr-ı mîlâdîde bile kullanılıyor idi. Bundan biraz soŋra büsbütün terk olunarak, hattâ neye delâlet ėttikleri bile unutulmuş idi. Onaltıncı asır ortalarına doğru İsveç ulemâsından ba'zıları bunu halle teşebbüs ėttilerse de muvaffak olamadılar. Bundan altmış sene evvel ise sadre şifâ vėrecek (göŋül ferâhlatacak) sûrette hail-i kıraatleri (okuma çözümleri) mümkün olabilmiştir.

(Run) dėnilen yazılar hakkında hulâsaten (özet olarak) vėrdiğimiz şu ma'lûmât aşağıda beyân eyleyeceğimiz ba'zı mevadı (maddeleri) izâh ėdeceği cihetle onlara mukaddime ittihaz kılındı (kabul ėdildi).

Mukaddime bu şekilde devam ėtmektedir. Daha soŋralarında Osmanlı döneminde KökTörükçe ve beŋgütaşlar üzerine birkaç eser daha yazılmıştır. İşte bu eserler ve bazı sahîfeleri:

Necîb Âsım - Eŋ Eski Türk Yazısı - 1899

Şemseddîn Sâmî - Orhun Âbideleri - 1903

Necib Âsım - Orhun Âbideleri - 1921

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder